24 Eylül 2017 Pazar

Bi Pazar -yine güncel yazısı olmayan- rahatlama konuşması...


Hayatın güzel olmasını, o gemini gelmesini bi kenara bırak, ben hayat daha fazla kötüleşmesin yeter artık aq bari olduğu gibi kalsında daha kötüye gitmesin demeye gelmiş bi haldeyim.






Bi insan sabahın körü bi Pazar sabahı lanetler beddua okuyup güne başlar mı?

Ölümü dile getirip ölümü arzulayacak kadar etrafı ahmaklarla çevirili olabilir mi?

Hepsi bir arada olmaz be aq... öyle mi... Bunlar hiçbi şey!



Bulunduğu her ortam -evi dahil- gerizekalıyla ahmakla iq yetmetmezliği çeken moronlarla imtihan ediliyor, it-köpek takımı denilen iğrenç mahluklarla günlük hayatında karşılaşıyorsan artık kafa bi zamandan sonra gidiyo...

Sikerim böyle hayatı diyosun artık.
Başlarım böyle yaşamaya...
Gözlerine gözyaşı geldiği ve onları geri göndermek için göğsüne bastırdığın nefes almadığın o her anın nedeni olan herkese lanetler savuruyosun...
Hayat niye böyle diyosun...
Neden böyle olmaz zorunda...
Neden bi şeyleri değiştiremiyorum...
Neden iğrençliğe bulanmış insan görünümlü mahluklar gülerken ben ağlamak zorundayım...
NEDEN?!

Bazen gerçekten doğruyu yanlıştan ayırmayı bırakıp siktir edip uzak diyarlara gitme düşüncesini bile siktir ediyorum...
Kendimi boşluğa bırakmak istiyorum...
Havayı hissetmek.
Denizin serin sularında kaybolmak.
Ölümü tadıp bi daha dirilmemek.
Üstün yaratılan peygamberle hiç karşılaşmamak.
Her şeyi. Hayatımda olan her zerreyi sikip atmak istiyorum...
Bunaldıkça bunalıyorum. Göğsümde kocaman bi yumru var sanki.

O iğrenç insanlar gülebildikçe daha da dokunur oluyo her şey...
Sanki onların gülebilmesi için nedenleri yaratırken, benim onlara lanet okumak ve mutluluğumu pozitif enejimi yok etmişlerken onlara öldürmeliyim hissi veriyor, yaratıyor...
Benden çaldıkları, güne pozitif ve iyi enerjilerle başlayabilecekken negatifliğe boğulmak yerine hakkettikleri gibi onları öldürmek!

Tırnaklarını tek tek yolmak.
Parmaklarını tek tek her boğumu yavaş yavaş parlayıp ona yedirmek.
Ayakları. bacakları. her bir uzvunu ızdıraplarını arttıracak şekilde koparıp atmak.
Gözlerini oyup çığlık atmalarını dinlemek...

Sanki o çığlıklar benden çaldıkları her anımı geri getirecekmiş gibi...

Sonra o çığlıklar içinde inleyerek ölüm acıları çekmelerini istiyorum.
Gırtlağını keseceğim raddeye gelene kadar...


Olay şu.
Bunlar çalınan anları geri getirmicek.
Ve de dinde yaratıcının dediği gibi zihnin geçirmen günah değildir, zira hayata geçirmemişsindir.

O ahmak insanları indir indir biter mi... dünya nüfusunun yarısı biter lan... yarısı ne tamamına yakını...










OF!

Böyle yazılar yazdıklarımı unutmamı, yaşadıklarımı ardımda bırakmamı sağladığı için iyi oluyo...
Neyse.

24.09.2017   9:09  bu burda bitmez hacı... sende biliyosun... kurt hikâyesi yakın... sen sadece görmemezlikten gelmek istiyosun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder