6 Eylül 2017 Çarşamba

Umre yapmak, Hacc İbadeti'ne olan bekleyiş vs Günceli

_____________________________________________________________________________________________________________________________________________
Umre İbâdeti & Kâbe'yi Ziyâret


Umre, Müslümanların Kâbe'yi hac mevsimi dışında ziyaret etmelerine denir. 

Umre ziyaret demektir. 
Fıkhî tanımı, hac gibi bir zamana bağlı olmadan ihrama girerek Kâbe'yi tavaf etmek, sa'y ve tıraş olmaktır.


Kur'an-ı Kerim'de (Bakara Suresi 196. Ayet): "Haccı ve umreyi Allah için tam yapın." 

Hadis: "İki umre, arasındaki küçük günahların keffaretidir." 

Umre yapmak, Hanefî mezhebinde sünnet.



Madde madde Umre'nin Yapılışı  
_____________________________________________________________________________________________________________________________________________
  1. İstanbul Atatürk Havalimanı.
    THY.
    Cidde'ye gidiş.

    Mîkāt * -ihramsız geçilemeyecek sınır-
    Mîkāt'tan ihramsız geçilemeceğinden havalimanında ihrama girilir.
    Kadınlar için; normal elbise, çorap, ayakkabı caizdir.
    Erkekler için; İhram beyaz renkte ve dikişsizdir. Başın açık ve ayakların çıplak olması istenir. İhram ile eşitliğe, kardeşliğe, ölüye benzemeye dikkat çekilir. İhrama girildiğinde cinsellik, kavga ve küfür yasaktır. Umreci mikat noktasını geçmeden önce tırnaklarını keser, abdest alır, tıraş olur, ayaklar çıplaktır, çanta ve kemer taşıyabilir.

    İhrama girmeye niyet edilir. İhramın sünneti olarak 2 rekât namaz kılınır. 

    "Niyet ettim Allah rızası için ihram namazını kılmaya." denir ve tekbir alınır.
    Peygamberimiz; namazın ilk rekatında Fatiha’dan sonra Kâfirun Suresi, ikinci rekatında Fatiha’dan sonra İhlas suresi okumuştur. Bu şekilde 2 rekat ihram namazı kılınır.

    Namazı kıldıktan sonra Umre için niyet edilir.
    "Allah’ım! Senin rızan için umre yapmak istiyorum, onu bana kolaylaştır ve onu benden kabul eyle." şeklinde niyet edilir ve artık bundan sonra ihram yasakları başlamıştır.

    ___________________________________________________________________________________________________________________________________
  2. Kâbe ziyaretinde tekbir ve telbiyelerle içeri girilir. Telbiye yüksek sesle yapılır.
    Lebbeyk Allahümme Lebbeyk
    Lebbeyke lâ şerîke leke Lebbeyk
    İnnel hamde venni'mete
    Lekevel Mülk Lâ şerîke lek

    Haykırırcasına bu sözleri söyleyerek Kâbe'ye yürümek ayrı bi lezzetliydi.
    Şuan o halim gözümün önüne geldi.
    En ön sırada, Hoca'mızın hemen arkasında Mescid-i Haram'a doğru ilerlemek çok lezzetli gelmişti.
    Tebessüm edip duruyodum.
    Gerçi umut ettiğim bi konuda yüz üstü kaldım ama... o konudan bahsetmemek daha iyi olucak benim için. Kapanmış bi yarayı tekrar deşmemek lazım...

    ___________________________________________________________________________________________________________________________________

    Telbiye:
    لبيك اللهم لبيك لبيك لا شريك لك لبيك ان الحمد والنعمة لك والملك لا شريك لك

    Okunuşu;
    ‘’Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk, Lebbeyke lâ şerike leke Lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n-ni’mete Leke ve’lmülke lâ şerike lek’’

    Anlamı;
    “Emrine âmâdeyim Allah’ım, buyur! Emrindeyim buyur! Senin hiçbir ortağın yoktur. Emrine âmâdeyim! Şüphesiz hamd sana mahsustur. Nimet de senin, mülk de senindir. Senin hiçbir ortağın yoktur.”
    ___________________________________________________________________________________________________________________________________
  3. Tavaf, bir şeyin etrafında dönmek anlamında olup, Hacer-i Esved’in hizasından başlayarak Kabe’nin etrafında " 7 defa " dönmektir.
    Bu dönüşlerin herbirine “Şavt” denir.
    Tavafın Kabe etrafında yapılacağını “… ve Beyt-i Atik-i (Kabe’yi) tavaf etsinler.“ ifadelerini içeren Hacc Suresi, 29. Ayet'ten anlamaktayız.

    Tavafa başlamadan, öncelikle "Niyet ettim Allah rızası için Umre Tavafını yapmaya." diye niyet edilir.
    Kabe’yi sol tarafımıza alarak tavafın şavtlarına başlarız. Her şavta okunması gereken dualar vardır. Elimizde bir kitapçık yardımıyla bu duaları bakarak okuyabiliriz.

    Kabe etrafında 7 kere dönüp tüm şavtlarımızı tamamladığımızda Tavaf namazı kılmamız gerekmektedir. Tavaf namazını Makam-ı İbrahim’in arkasında kılmak müstehaptır. Orada yer olmadığı taktirde herhangi uygun bir yerde kılmakta caizdir.

    "Niyet ettim Allah rızası için tavaf namazını kılmaya." diye niyet edip namaza başlanır.
    Sünnet olan aynı ihram namazında olduğu gibi namazımızın ilk rekatında Fatiha’dan sonra Kâfirun Suresi, ikinci rekatında Fatiha’dan sonra İhlas Suresini okumak sünnettir.
    Namazı kıldıktan sonra Tavaf bitmiş olur.

    Erkekler için;
    Dönüş sırasında ıztıba ve remel yapar. Iztıba, ridanın bir ucunu sağ koltuk altından geçirip sol omuz üzerine atmaktır. Sağ omuz ve kol açılır. Remel, erkeklerin kısa adımlarla koşarcasına yürümesi demektir. 
    ___________________________________________________________________________________________________________________________________
  4. Namazdan sonra Sa'y için Safâ tepesinden başlayarak Merve’ye gidiş geliş şeklinde Sa'y yapılır.

    Sa’y kelimesi; koşmak, hızlı yürümek anlamına gelmektedir.
    Sa’y yapılan mekana Mes’a denir.
    Yürüme alanındaki uzunluğu ortalama 400 metredir.

    Yeşil ışıklı lamba ve direklerin oraya gelindiğinde, erkekler koşar adımlarla yürürler. Buna ‘’Hervele’’ denir. Kadınlar ise normal yürüyüşlerine devam ederler. Merve’ye varıldığı zaman bir şavt tamamlanmış olur. Burada yine Kabe’ye dönülerek İstilam (selamlama) yapılır. Daha sonra Safa’ya doğru gidilir. Safa’ya varınca ikinci şavt tamamlanmış olur. Diğer şavtlar da aynen bu şekilde yapılır.
    ___________________________________________________________________________________________________________________________________
    Hahhhahhaa Babam ve arkadaşının koşmaya başlamaları geldi gözümün önüne.
    Işık bölümüne geldiğimizde beni gülme tutuyodu, çok sevimli.

    Bu arada iki taraf arasında gidip gelirken zemzem alanları var. Buz gibi içip devam ediyosun. Mis. 
    ___________________________________________________________________________________________________________________________________

    Hz. İbrahim (a.s) hanımı Hacer ile oğlu İsmail’i Kabe’nin bulunduğu yere, Allah’a emanet ederek bırakmış, çocuklarının rızkını temin etmek için çalışmaya gitmişti. Hz. İsmail henüz küçücük bir bebekti. Annesi onu emziriyordu. Suları bitmişti ve biran önce su bulunması gerekiyordu. Hz. İsmail için su arayan Hacer annemiz, Safa ile Merve tepeleri arasında su verecek kimse yok mu diye yedi defa bu tepelerde gidip gelmiştir ve sonunda Cebrail (a.s)’ın Zemzem suyunu çıkardığına şahit olmuştur.
    Safa ve Merve tepeleri arasındaki dört gidiş, üç gelişten ibaret olan Sa’y, yukarıdaki hatıraya dayanmaktadır.

    ___________________________________________________________________________________________________________________________________

    Sa'y dan sonra tıraş olup ihramdan çıkılarak Umre bitirilir.
    Tıraş olmaktan maksat, sakalın kazınması değil, saçların kesilmesidir.
    Saçların dipten kesilmesine ‘’Halk’’, kısaltılmasına da ‘’Taksir’’ denilir.
    Hanefilere Göre; Saçların tıraş edilmesi veya kısaltılmasında vacip olan miktar, başın en az dörtte birindeki saçlardır. Başın sadece dörtte birinden veya daha az kısmında saç varsa, hepsinin tıraş edilmesi veya kısaltılması gerekir.


    İhramdan çıkarken tıraş ile alakalı Peygamber Efendimiz’in Hadis-i Şerifleri ise şöyledir;

    Ebu Hureyre (r.a)’ın kaydettiği bir rivayet şöyledir:
    Resulullah (s.a.v.): "Ey Allah’ım, tıraş olanlara mağrifet et!" demişti.
    Yanındakiler: "Ey Allah’ın Resulü! Kısaltanlar için de dua ediver" dediler.
    Resulullah (s.a.v.) yine: "Ey Allah’ım, tıraş olanlara mağrifet et!" buyurdu.
    Yanındakiler tekrar "Ey Allah’ın Resulü! Kısaltanlar için de dua ediver" dediler. Peygamberimiz üçüncü defa "Ey Allah’ım, tıraş olanlara mağrifet et!" buyurdu.
    Sahabelerde üçüncü defa: "Ey Allah’ın Resulü! Kısaltanlar için de dua ediver" dediler. Resulullah (s.a.v.) üçüncü talep üzerine: Kısaltanlara da! Dedi.
    Peygamber Efendimiz (s.a.v.) başının tamamını tıraş edenlerin affı için 3 defa istediği duayı kısaltanlara 1 defa istemiştir. Dolayısıyla bu ince ayrıntıyı unutmamalıyız.

**************************************************************************************************
Umrede Hac’daki gibi Arafat, Mina, müzdelife, kudum ve veda yoktur.
İsterse nafile kurbanı keser, isterse Mekke ve Medine'deki kutsal yerleri gezer.
Umrede diğer ziyaret yerleri; Medine'de Peygamber Muhammed(s.a.v.)’in mezarı, Kuba mescidi, Cuma mescidi, Kıbleteyn mescidi, Seba mescidi, Cennet-ül Bâkî Mezarlığı, Bulut Mescidi, Uhud şehitleri ziyareti. Mekke'de Muhammed’in doğduğu ev, Cennet-ül Mualla, Nur dağı, Sevr mağarası, Cin Mescidi, Cebeli Kubeys görülecek yerlerdir.
**************************************************************************************************

Mekke-i Mükerreme’ye Hac veya Umre maksadıyla girmek isteyenlerin, ihrama girmeden geçmeleri caiz olmayan yerlere Mikat sınırı denir. Kabe-i Muazzama’yı çevreleyecek şekilde 5 mikat yeri vardır.


Zü’l-Huleyfe (Abar-ı Ali): Medine tarafından gelenler, buraya geldikleri zaman şartlarını yerine getirdikten sonra ihrama girerler. Türkiye’den Medine’ye gelmiş olanlar, Medine’de bir müddet kaldıktan sonra Mekke’ye giderken burada ihrama girerler.

Havayoluyla Türkiye’den Cidde’ye gelenler ise, mikat sınırını havada geçecekleri için, Türkiye’de ki havalimanında ihrama girerler.

***********************************************************************************************





**************************************************************************************************

İHRAM’IN YASAKLARI NELERDİR?
  • Erkeklerin vücuduna dikişli örülmüş veya dokunmuş herhangi bir şey giymeleri,
  • Erkeklerin başlarını örtecek şeyler giymeleri ve ayaklarını kapatacak, yüksek topuklu sandalet tarzı şeyler giymeleri
  • Saç veya sakal tıraşı olmak, bıyıkları kesmek,
  • Vücudun herhangi bir yerindeki kılı koparmak veya tırnakları kesmek,
  • Vücuda veya ihram kıyafetine koku sürmek,
  • Cinsel münasebette bulunmak,
  • Başkaları ile kavga etmek, tartışmak, küfür etmek veya tahrik edici sözler söylemek,
  • Av yapmak (Bilerek herhangi bir sinek,böcek ezmek)
  • Herhangi bir ağacın veya otun bilerek kopartılması
Bu yasaklardan herhangi birini bilmeden, farkında olmadan veya unutarak yapan kişilerin ihramı bozulmaz. Sadece cezaları olur. Bunlarda yapılan yasağa göre dereceleri değişmekle beraber sadaka vermekten başlayarak büyük yasaklarda kurban kesmeye kadar gider.

**************************************************************************************************
Tavaf’ın şavtlarında okunacak dualar sırasıyla şu şekildedir;

1. Tavaf’ın birinci şavtında şu dua okunur:
“Sübhannahi velhamdülillahi vela ilahe illallahü vallahü vekber, vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim. Ve’ssalatü ve’sselamü ala resulillahi (sav). Allahümme imanen bike ve’tastigan bikitabike ve’fa’en biahdike vettibaen li-sünneti nebiyyike ve habibike Muhammed’in (sav). Allahümme inni es’elüke’l afve ve’l afiyete ve’l muafateddaimete fiddini ve’d dünya ve’l muafeteddaimete fiddini ve’d dünya ve’l ahirati ve’l-fevze bilcenneti ve’nnecate minennari.”
Her dönüşte (şavtta) Rüknü Yemani’ye gelince, yine eller kaldırılıp “Allahü ekber velillahil hamd” diyerek selamlanır.
Rüknü Yemani ile, Hacerü’l Esved arasına gelindiği zaman:
“Rabbena Atina fiddünya haseneten ve-fil ahirati haseneden vekına azabennar ve edhılnel cennete meal ebrar ve azizü ya ğaffar ya rabbel alemin” duasını okumak sünnettir.
2. Tavaf’ın ikinci şavtında şu dua okunur:
“Allahümme inne hazel beyte beytüke ve’l harame haramüke ve’l emne emnüke ve’l-abde abdüke ve ene abdüke ve’bnü abdike ve haza makamü’l a’zi bike minennari feharrim lühümena ve beşeratena alennari Allahümme Habib ileynel iyman ve-zeyyin’hü fiy kulubina vekerrih ileyne’l küfra ve’l füsuka ve’l-isyane vec’alna minerraşidine Allahümme kıni azabeke yevme teb’asü ibadeke Allahümmerzukni’l-cennete biğayri hisab.”
Yine Rüknü Yemani’ye gelince:
“Allahü ekber velillahil hamd” diyerek selam eder. Rüknü Yemani ile Hacerü’l Esved arasında: “Rabbena Atina” duası okunur.
3. Tavaf’ın üçüncü şavtında şu dua okunur:
“Allahümme inni cuzübike mineşşekki veşşirki venrifaki vesu’il ahlaki ve su’il manzari ve’l veledi Allahümme inni es’elüke rızake ve’l-cennete ve eüzü bike min –fitneti’l kabri ve e’üzübike min fitnetil mahya ve’l memati.”
Yine Rüknü Yemani’ye gelince “Allahü ekber velillahil hamd” diyerek selam eder. Rüknü Yemani ile Hacerü’l Esved arasında: “Rabbena Atina” duası okunur.
4. Tavaf’ın dördüncü şavtında şu dua okunur:
“Allahümmec’alhü haccen mebrüran ve-sa’yen meşkuran ve-zenben magfuran ve-amelen salihan makbulen ve-ticareten len’tebura, ya alime mafissuduri ehrıcniy ya allahü minezzulumati ilennuri, Allahümme inni es’elüke mucibati rahmetike ve-azaime mağfiratike ve’sselamete min külli ismin ve ve’l-ğanimete minkülli birin ve’l fevze bil-cenneti ven-necate minennari rabbi kanni’ni bima razakteni ve barikli fiy-ma a’dayteni ve-ahlif aleyye külli ğaibetin’liy minke bi hayrin.”
Yine Rüknü Yemani’ye gelince “Allahü ekber velillahil hamd” diyerek selam eder. Rüknü Yemani ile Hacerü’l Esved arasında: “Rabbena Atina” duası okunur.
5. Tavaf’ın beşinci şavtında şu dua okunur:
“Allahümme ezıllıni tahte zılli arşike yevme la’zılle illa zıllıke vela bakıy illa vechüke veskıniy min havzı nebiyyike Seyyidina Muhammedin (sav)’e şerbeten beni’eten meri’eten la nazme’ü bağdeha ebeden Allahümme inni es’elüke min-hayri ma se’eleke minhü nebiyyüke Seyyidina Muhammed (sav) ve-eüzübike min-şerri mesteazeke minhü nebiyyüke Seyyidina Muhammed (sav) Allahümme inni es’elükel cennete veneiymiha vema yükarribüni ileyha minkavlin ve fi’lin evamelin ve-eüzübike minennari vema yükarribüni ilayha min kavlin ev fi’lin ev amelin.”
Yine Rüknü Yemani’ye gelince “Allahü ekber velillahil hamd” diyerek selam eder. Rüknü Yemani ile Hacerü’l Esved arasında: “Rabbena Atina” duası okunur.
6. Tavaf’ın altıncı şavtında şu dua okunur:
“Allahümme inne leke aleyye kukükan kesiyraten fiyma beniy vebeyneke ve-hukukan kesiyraten fiyma beniy vebeyne halgıke Allahümme ma-kane lehüke minha fağfirhu’li vemna-kane lihalgıke fetehammel’hü anni vağnini bihalalike an haramike ve-bida’atike anmağsıyetike ve’bi-fazlıke ammen sivake ya vasial mağfirati Allahümme inne beytike azimün vevecheke kerimün ve-ente ya Allahü haliymün keriymün aziymün tühıbbü’l af ve fağfü’anni.”
Yine Rüknü Yemani’ye gelince “Allahü ekber velillahil hamd” diyerek selam eder. Rüknü Yemani ile Hacerü’l Esved arasında: “Rabbena Atina” duası okunur.
7. Tavaf’ın yedinci ve son şavtında şu dua okunur:
“Allahümme inni es’elüke imamen kamile ve-yakiynen sakıkan ve-rızgan vasian ve-kalben haşian ve-lisanen zakiran ve-halalen tayyıben ve-tevbeden nasühan ve-tevbeden kable’l-mevt ve-rahaten ınde’lmevt ve-mağfiraten bağde’l-mevt ve’l-afve ınde’l-hisab ve’l fevze bi’l-cenneti vennecate minennari birahmetike ya azizü ya-gaffaru Rabbi zidni ilmen ve-elhıkni bissalihin.”
**************************************************************************************************
Say’ın şavtlarında okunacak dualar şu şekildedir:

1. Sa’y ın birinci şavtında şu dua okunur:
اللَّهُ أكْبَرْ، اللَّهُ أكْبَرْ، اللَّهُ أكْبَرْ، اللَّهُ أكْبَرُ كَبيِراً وَالْحَمْدُ لِلَّهِ كَثيِراً وَ سُبْحاَنَ اللَّهِ بُكْرَةً وَ اَصيِلاً، وَمِنَ لَّيْلِ فَا سْجُدْ لَهُ وَسَبِّحْهُ لَيْلاً طَوِيلاً، لاَ إلَهَ إللَّهُ وَحْدَهُ وَنَصَرَ عَبْدَهُ، وَ هَزَمَ الْأحْزَابَ وَحْدَهُ، لا شَيْئَ قَبْلَهُ وَلاَ بَعْدَهُ، يُحْيِي وَيُمِيتُ وَهُوَ حَيٌّ داَئِماً لاَ يَمُوتُ، وَلاَ يَفُوتُ أبَداً، بِيَدِهِ الْخَيْرِ وَإلَيْهِ الْمَصِيرِ وَهُوَ عَليَ كُلِّ شَيْئٍ قَدِيرٌ. ( رَبِّ اغْفِرْ وارْحَمْ، وَاعْفُ وَتَكَرَّمْ وَتَجاَوَزْ عَمَّا تَعْلَمْ، إنَّكَ تَعْلَمُ ماَ لاَ نَعْلَمْ إنَّكَ أنْتَ اللَّهُ الْأَعَزُّ الْأَكْرَمُ ) رَبَّناَ نَجِّناَ مِنَ النَّارِ ساَلِمِينَ غاَنِمِينَ فَرِحِينَ مُسْتَبْشِرِينَ مَعَ عِباَدِكَ الصَّالِحِينَ مَعَ الَّذِينَ أنْعَمَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ مِنَ النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهَدَاءِ
وَالصَّالِحِينَ وَحَسُنَ أولَئِكَ رَفِيقاً، ذَلِكَ الْفَضْلُ مِنَ اللَّهِ وَكَفَي بِاللَّهِ عَلِيماً، لاَ إلَهَ إللَّهُ حَقّاً حَقّاً، لاَ إلَهَ إللَّهُ تَعَبُّداً وَرِقّاً، لاَ إلَهَ إللَّهُ وَلاَ نَعْبُدُ إلاَّ إيَّاهُ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ وَلَوْ كَرِهَ الْكاَفِرُن. إنَّ الصَّفاَ وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعاَ ئِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُناَحَ عَلَيْهِ أنْ يَطَّوَّفَ بِهِماَ. وَمَنْ تَطَوَّعَ خَيْراً فَإنَّ اللَّهَ شاَكِرٌ عَلِيمٌ .
Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekberu kebira vel hamdulillahi kesira ve subhanellahi bükreten ve asila, ve minelleyli fescud lehu ve sebbihhu leylen tavila, lailahe illallahu vahdeh enceze va’deh ve nasara abdeh, ve hezemel ahzabe vahdeh, la şey’e kablehu vela ba’deh, yuhyi ve yemutu vehuve hayyun daimen la yemut, vela yefutu ebeda, biyedihil hayri ve ileyhil masir vehuve ala külli şey’in kadir. (Rabbiğfir verham va’fu ve tekerrem ve tecavez amma ta’lem, inneke ta’lemu mala na’lem inneke entallahul eazzul Ekrem).
Rabbena neccina minennar salimine ğanimin ferihine müstebşirin ma’a ibadikessalihin ma’allezine en’amallahu aleyhim minen-nebiyyine ves-siddikıne veş-şühedai ves-salihin ve hasune ulaike rafika, zalikel fadlu minallah vekefa billahi alima, la ilahe illallahu hakkan hakka, lailahe illallahu teabbuden ve rikka, la ilahe illallahu vela na’budu illa iyyahu muhlisine lehud-din velev kerihel kafirun. İnnes-safa vel mervete min şeairillah femen haccel beyte evia’ temara fela cunaha aleyhi en yettavvefe bihima, vemen tetavvea hayren feinnellahe şakirun alim.
“Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allah’ım! Bütün hamd ve senalar sana olsun. Sabah akşam sana hamd eder ve seni her türlü noksan sıfatlardan tenzih ederim. Gecenin bir kısmında sana secde eder ve uzun gecelerde seni zikrederim. Allah’ım! Senden başka ilah yoktur ve sen zatınla teksin. Vaat ettiğini yerine getiren, kuluna yardım eden, hak düşmanlarını yok eden sensin. Allah’ım! Sen ezelisin ve ebedisin. Yaşamayı da ölümü de veren sensin. Fakat sen hep varsın ve hiç yok olmazsın. Bütün hayırlı şeyler ve güzellikler sendedir ve dönüş sanadır. Allah’ım! Sen her şeye kadirsin.
(Ya Rabbi! Bize merhamet et, affet ve ikram eyle. Allah’ım! Bizim bilmediklerimizi de sen bilirsin, sana malum olan bütün günahlarımızı affeyle. Allah’ım! Sen en Aziz ve en Kerimsin.)
Ey Rabbimiz! Kendilerinden razı olup ikramda bulunduğun nebiler, sıdıklar, şehitler ve Salih kulların ile birlikte bizi de salimen, sevinçli ve mutlu olarak cehennem ateşinden koru. Senin sevdiğin ve razı olduğun kulların ile birlikte olmak en büyük mutluluktur.” Ey Rabbimiz! Bu, senin bize büyük bir lütfundur ve bizim yegane sahibimiz sensin. Allah’ım! Mutlak olarak inanıyorum ki senden başka ilah yoktur. Kafirler hoşlanmasa da bütün ihlasımız ve inancımızla yalnızca sana kulluk ve ibadet ederiz. Şüphesiz ki Safa ile Merve, Allah’ın kullarına ibadet yeri olarak bildirdiği mekanlardandır. Hac veya umre maksadıyla Kabe’ye gelenlerin, bu iki mekan arasında ibadet etmelerinde bolca sevap vardır. Çünkü Allah, yalnızca kendisi için ve takva ile yapılan amellerin karşılığını veren ve her şeyi bilendir.”
2. Sa’y ın ikinci şavtında şu dua okunur:
اللَّهُ أكْبَرْ، اللَّهُ أكْبَرْ، اللَّهُ أكْبَرُ وَلِلَّهِ الْحَمْدُ، لاَ إلَهَ إللَّهُ الْواَحِدُ الْفَرْدُ الصَّمَدُ لَمْ يَتَّخِذْ صاَحِبَةً وَلاَ وَلَداً، وَلَمْ يَكُنْ لَهُ وَلِيٌّ مِنَ الذُّلِّ وَ كَبِّرْهُ تَكْبِيراً، أللَّهُمَّ إنَّكَ قُلْتَ فيِ كِتَابِكَ الْمُنْزَلِ اُدْعُونيِ أسْتَجِبْ لَكُمْ، دَعَوْناَكَ رَبَّناَ فاَغْفِرْ لَناَ كَماَ أمَرْتَناَ إنَّكَ لاَ تُخْلِفُ الْمِيعاَدِ، رَبَّناَ إنَّناَ سَمِعْناَ مُناَدِياً يُناَدِي لِلْإيماَنِ أنْ آمِنوُا بِرَبِّكُمْ فَآمَنَّا رَبَّناَ فَاغْفِرْ لَناَ ذُ نُوبَناَ وَكَفِّرْ عَنَّا سَيِّئاَ تِناَ وَتَوَفَّناَ مَعَ الأبْراَرِ، رَبَّناَ وَ آتِناَ ماَ وَعَدْتَناَ عَليَ رُسُلِكَ وَلاَ تُخْزِناَ يَوْمَ الْقِياَ مَةِ إنَّكَ لاَ تُخْلِفُ الْمِيعاَدِ، رَبَّناَ عَلَيْكَ تَوَكَّلْناَ وَإلَيْكَ أنَبْناَ وَإلَيْكَ الْمَصِيرُ، رَبَّناَ اغْفِرْ لَناَ وَلإخْواَنِناَ الَّذِينَ سَبَقُوناَ بِالْإيماَنِ وَلاَ تَجْعَلْ فيِ قُلُوبِناَ غِلاًّ لِلَّذِينَ آمَنوُا رَبَّناَ إنَّكَ رَؤُوفٌ رَحَيمٌ. ( رَبِّ اغفِرْ وارْحَمْ، وَاعْفُ وَتَكَرَّمْ وَتَجاَوَزْ عَمَّا تَعْلَمْ، إنَّكَ تَعْلَمُ ماَ لاَ نَعْلَمْ إنَّكَ أنْتَ اللَّهُ الْأعَزُّ الْأكْرَمُ ) إنَّ الصَّفاَ وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعاَ ئِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُناَحَ عَلَيْهِ أنْ يَطَّوَّفَ بِهِماَ وَمَنْ تَطَوَّعَ خَيْراً فَإنَّ اللَّهَ شاَكِرٌ عَلِيمٌ .
Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber velillahil hamd, la ilahe illallahul vahidul ferdus-samedu lem yettehiz sahibeten vela veled, velem yekun lehu veliyyun minezzülli ve kebbirhu tekbira, Allahumme inneke kulte fi kitabikel münzeli ud’uni estecib leküm, deavnake rabena fağfir lena kema emertena inneke la tuhliful miad. Rabbena innena semi’na münadiyen yünadi lil imani en aminu birabbiküm feamenna, Rabbenağfirlena zünübena ve keffir anna seyyiatina ve teveffena maal ebrar, Rabbena ve atina ma veattena ala rusülike vela tuhzina yevmel kiyameh inneke la tuhliful miad.
Rabbena aleyke tevekkelna ve ileyke enabna ve ileykel masir. Rabbenağfir lena veli ihvaninellezine sebekuna bil imani vela tec’al fi kulubina ğillen lillezine amenu Rabbena inneke raufur-rahim. (Rabbiğfir verham va’fu ve tekerrem ve tecavez amma ta’lem, inneke ta’lemu mala na’lem inneke entallahul eazzul Ekrem). İnnes-safa vel mervete min şeairillah femen haccel beyte evia’ temara fela cunaha aleyhi en yettavvefe bihima, vemen tetavvea hayren feinnellahe şakirun alim.
“Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber. Allah’ım! Sen en büyüksün, sana hamd ediyorum. Sen bir teksin ve senden başka ilah yoktur. Senin için eş ve evlat söz konusu değildir. Kainatın hakimiyeti ve yönetimi yanlızca sana aittir. Sen hiçbir hususta aciz değilsin ve yardımcıya da ihtiyacın yoktur. Çünkü sen, yüceler yücesi ve en büyüksün. Allah’ım! Sen Kur’an’ında “Bana dua edin ki, duanızı kabul edeyim” buyurdun. Rabbimiz! Emrine uyarak sana dua ediyoruz, bizi bağışlayacağına inanıyoruz, şüphesiz ki sen vaadinde duransın. Rabbimiz! Doğrusu biz, Rabbinize iman edin, diye İslam’a çağıran bir davetçiyi işitip hemen iman ettik.
Rabbimiz! Bizim günahlarımız affeyle, kötülüklerimizi yok edip bizi sevgili kullarından eyle. Rabbimiz! Peygamberlerine vaat ettiğin hayırlı şeyleri bize de ihsan eyle. Kıyamet gününde bizi zelil etme; şüphe yokki sen vaadinden dönmezsin. Rabbimiz! Sana yöneldik, sana teslim olduk ve dönüşümüz sanadır. Rabbimiz! Bizi ve bizden önce inanmış olanları bağışla. Kalplerimizde müminlere karşı kin bırakma. Rabbimiz! Şüphesiz sen çok şefkatli ve merhametlisin. (Ya Rabbi! Bize merhamet et, affet ve ikram eyle. Allah’ım! Bizim bilmediklerimizi de sen bilirsin, sana malum olan bütün günahlarımızı affeyle. Allah’ım! Sen en Aziz ve en Kerimsin.) Şüphesiz ki Safa ile Merve, Allah’ın kullarına ibadet yeri olarak bildirdiği mekanlardandır. Hac veya umre maksadıyla Kabe’ye gelenlerin, bu iki mekan arasında ibadet etmelerinde bolca sevap vardır. Çünkü Allah, yalnızca kendisi için ve takva ile yapılan amellerin karşılığını veren ve her şeyi bilendir.”
3. Sa’y ın üçüncü şavtında şu dua okunur:
اللَّهُ أكْبَرْ، اللَّهُ أكْبَرْ، اللَّهُ أكْبَرُ وَلِلَّهِ الْحَمْدُ رَبَّناَ أتْمِمْ لَناَ نُورَناَ وَاغْفِرْ لَناَ إنَّكَ عَليَ كُلِّ شَيْئٍ قَدِيرٌ، أللَّهُمَّ إنِّي أسْئَلُكَ الْخَيْرَ كُلَّهُ عاَجِلَهُ وَ آجِلَهُ وَاسْتَغْفِرُكَ لِذَنْبيِ، وَأسْئَلُكَ رَحْمَتَكَ ياَ أرْحَمَ الرَّاحِمِينَ. ( رَبِّ اغفِرْ وارْحَمْ، وَاعْفُ وَتَكَرَّمْ وَتَجاَوَزْ عَمَّا تَعْلَمْ، إنَّكَ تَعْلَمُ ماَ لاَ نَعْلَمْ إنَّكَ أنْتَ اللَّهُ الْأعَزُّ الْأكْرَمُ ). رَبِّ زِدْنيِ عِلْماً وَلاَ تُزِغْ قَلْبيِ بَعْدَ إذْ هَدَيْتَنيِ، وَهَبْ ليِ مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً إنَّكَ أنْتَ الْوَهَّابُ، أللَّهُمَّ عاَفِنيِ فيِ سَمْعيِ وَبَصَرِي لاَ إلَهَ إلاَّ أنْتَ، أللَّهُمَّ إنِّي أعُوذ بِكَ مِنْ عَذاَبِ الْقَبْرِ، لاَ إلَهَ إلاَّ أنْتَ سُبْحَانَكَ إنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ. أللَّهُمَّ إنِّي أعُوذ بِكَ مِنَ الْكُفْرِ وَالْفَقْرِ، أللَّهُمَّ إنِّي أعُوذ بِكَ بِرِضاَكَ مِنْ سَخَطِكَ وَ بِمُعاَفاَتِكَ مِنْ عُقُوبَتِكَ وَأعُوذُبِكَ مِنْكَ لاَ اُحْصيِ ثَناَءً عَلَيْكَ أنْتَ كَماَ أثْنَيْتَ عَليَ نَفْسِكَ فَلَكَ الْحَمْدُ حَتَّي تَرْضَي. إنَّ الصَّفاَ وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعاَئِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُناَحَ عَلَيْهِ أنْ يَطَّوَّفَ بِهِماَ. وَمَنْ تَطَوَّعَ خَيْراً فَإنَّ اللَّهَ شاَكِرٌ عَلِيمٌ .
Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekberu ve lillahil hamd, Rabbena etmim lena nurana veğfir lena inneke ala külli şey’in kadir, Allahumme inni es’elükel hayra küllehu ‘acilehu ve acilehu vestağfiruke li zenbi, ve es’elüke rahmeteke ya erhamer-rahimin. (Rabbiğfir verham va’fu ve tekerrem ve tecavez amma ta’lem, inneke ta’lemu mala na’lem inneke entallahul eazzul Ekrem).
Rabbi zidni ilmen vela tüziğ kalbi ba’de iz hedeyteni, ve hebli min ledünke rahmeten inneke entel vehhab, Allahumme afini fi sem’i ve basari la ilahe illa ente, Allahumme inni euzu bike min azabil kabri la ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimin, Allahumme inni auzu bike minel küfri vel fakri, Allahumme inni euzu bike biridake min sahatıke vebi muafatike min ukubetike ve euzu bike minke la uhsi senaen aleyke ente kema esneyte ala nefsike felekel hamdu hatta terda. İnnes-safa vel mervete min şeairillah femen haccel beyte evia’ temara fela cunaha aleyhi en yettavvefe bihima, vemen tetavvea hayren feinnellahe şakirun alim.
“Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber. Allah’ım! Sen büyüksün, sana hamd ediyorum. Rabbimiz günahlarımızı bağışlayarak bizi nurlandır, inanıyorum ki sen herşeye kadirsin, Allah’ım! Senden hayırlar ve güzellikler istiyorum, günahlarım için tevbe ediyorum, ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allah’ım! Bana da merhamet eyle. (Ya Rabbi! Bize merhamet et, affet ve ikram eyle. Allah’ım! Bizim bilmediklerimizi de sen bilirsin, sana malum olan bütün günahlarımızı affeyle. Allah’ım! Sen en Aziz ve en Kerimsin.)
Rabbim! İlmimi ziyade eyle, kalbimi hidayet üzere kıl ve yanlış yaptırma. Bana yüce zatından rahmet lütfeyle, şüphesiz ki sen çok hibe edensin. Allah’ım! Senden başka hiçbir ilah yoktur, kulaklarımı ve gözlerimi sağlıklı kıl. Allah’ım! Kabir azabından sana sığınıyorum, günah işleyerek zalimlerden olmaktan sana sığınıyorum, senden başka ilah tanımıyorum, ancak sana iman ediyorum. Allah’ım! Kafir olmaktan ve fakirlikten sana sığınıyorum. Allah’ım! Öfkenden sakınıyor, rızana sığınıyorum, cezalandırmandan sakınıyor, affına sığınıyorum, sana karşı hata yapmaktan yine sana sığınıyorum. Allah’ım! Ben seni hakkıyla vasfedemedim, ancak senin kendini vasfettiğin gibi sana inanıyorum. Allah’ım! Senin rızana nail olana kadar sana hamd ve sena ediyorum. Şüphesiz ki Safa ile Merve, Allah’ın kullarına ibadet yeri olarak bildirdiği mekanlardandır. Hac veya umre maksadıyla Kabe’ye gelenlerin, bu iki mekan arasında ibadet etmelerinde bolca sevap vardır. Çünkü Allah, yalnızca kendisi için ve takva ile yapılan amellerin karşılığını veren ve her şeyi bilendir.”

4. Sa’y ın dördüncü şavtında şu dua okunur:
اللَّهُ أكْبَرْ، اللَّهُ أكْبَرْ، اللَّهُ أكْبَرُ وَلِلَّهِ الْحَمْدُ، أللَّهُمَّ إنِّي أسْئَلُكَ مِنْ خَيْرٍ ماَ تَعْلَمُ وَ أعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ ماَ تَعْلَمُ وَ أسْتَغْفِرُكَ مِنْ كُلِّ ماَ تَعْلَمُ إنَّكَ أنْتَ الْعَلاَّمُ الْغُيُوبِ، لاَ إلَهَ إلاَّ اللَّهُ الْمَلِكُ الْحَقُّ الْمُبِين مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللَّهِ الصَّادقُ الْوَعْدُ الْأمِين، أللَّهُمَّ إنِّي اَسْئَلُكَ كَماَ هَدَيْتَنيِ لِلأِِسْلاَمِ أنْ تَنْزِعَهُ مِنِّي حَتَّي تَوَفَّنيِ وَ أناَ مُسْلِمٌ، اللَّهُمَّ اجْعَل فِي قَلْبِي نُوراً وَفِي سَمْعِي نُوراً وَفِي بَصَرِي نُوراً، أللَّهُمَّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي وَيَسِّرْلِي أمْرِي وَاعُوذُبِكَ مِنْ شَرِّ وَساَوِسِ الصَّدْرِ، وَشَتَاتِ الْأمْرِ وَفِتْنَةِ الْقَبْرِ، أللَّهُمَّ إنِّي أعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ ماَ يَلِجُ فِي اللَّيْلِ وَشَرِّ ماَ يَلِجُ فِي النَّهَارِ، وَ مِنْ شَرِّ ماَ تَهُبُّ بِهِ الرِّياَحُ ياَ أرْحَمَ الرَّاحِمِينَ سُبْحاَنَكَ مَا عَبَدْناَكَ حَقَّ عِباَدَتِكَ ياَ أللَّهُ، سُبْحاَنَكَ مَاذَكَرْناَكَ حَقَّ ذِكْرِكَ ياَ أللَّهُ. ( رَبِّ اغفِرْ وارْحَمْ، وَاعْفُ وَتَكَرَّمْ وَتَجاَوَزْ عَمَّا تَعْلَمْ، إنَّكَ تَعْلَمُ ماَ لاَ نَعْلَمْ إنَّكَ أنْتَ اللَّهُ الْأعَزُّ الْأكْرَمُ ) إنَّ الصَّفاَ وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعاَ ئِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُناَحَ عَلَيْهِ أنْ يَطَّوَّفَ بِهِماَ. وَمَنْ تَطَوَّعَ خَيْراً فَإنَّ اللَّهَ شاَكِرٌ عَلِيمٌ .
Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekberu velillahil hamd, Allahumme inni es’eluke min hayrin ma ta’lemu ve euzu bike min şerri ma ta’lemu, ve esteğfiruke min külli ma ta’lemu inneke entel allamul ğuyub, La ilahe illallahul melikül hakkul mubin Muhammedun resulullahi sadikul va’dul emin.
inni es’elüke kema hedeyteni lil islami en tenziahu minni hatta teveffeni ve ene müslim. Allahummec’al fi kalbi nura ve fi sem’i nura ve fi basari nura, Allahummeşrah li sadri ve yessirli emri ve euzu bike min şerri vesavisis-sadri, ve şetatil emri ve fitnetil kabri, Allahumme inni euzu bike min şerri ma yelicu filleyli ve şerri ma yelicu finnehari, ve min şerri ma tehubbu bihir-riyahu ya erhamerrahimin, sübhaneke ma abednake hakka ibadetike ya Allah, sübhaneke ma zekernake hakka zikrike ya Allah. (Rabbiğfir verham va’fu ve tekerrem ve tecavez amma ta’lem, inneke ta’lemu mala na’lem inneke entallahul eazzul Ekrem). İnnes-safa vel mervete min şeairillah femen haccel beyte evia’ temara fela cunaha aleyhi en yettavvefe bihima, vemen tetavvea hayren feinnellahe şakirun alim.
“Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber. Allah’ım! Sen en büyüksün, sana hamd ediyorum. Allah’ım! Senin ilminde olan bütün bütün hayırları istiyor ve bütün şerlerden de sana sığınıyorum. Sence malum olan bütün günahlarım için mağfiretini diliyorum. Çünkü gaybı her yönüyle yanlızca sen bilirsin.
Allah’ım! Sen her şeye mutlak hakim ve hükümransın, senden başka hiçbir ilah yoktur. Emin ve sadık olan Hz.Muhammed (s.a.v.) senin rasülündür. Allah’ım! Hidayetinle beni islam’a kavuşturduğun gibi, ölürken müslüman olarak ruhumu teslim edinceye kadar beni islamda daim eyle. Allah’ım! Kalbime, anlayışıma ve görüşüme nurunla istikamet ver. Allah’ım! Sinemi hakka açık eyle, işlerimde kolaylık lütfeyle. İçime düşen şeytani vesveselerin şerrinden, işlerimin bozulmasından ve kabir azabından sana sığınıyorum. Ey merhameti bol olan Allah’ım! Gecelerin ve gündüzlerin gizlediği, rüzgarların sürüklediği her türlü şeylerden, müsibetlerden ve afetlerden sana sığınıyorum. Ey her türlü noksan sıfatlardan uzak olan Allah’ım! Sana gerektiği şekilde kulluk ve ibadet edemedik. Allah’ım! Seni gerektiği şekilde zikredemedik, özrümüzü kabul eyle. (Ya Rabbi! Bize merhamet et, affet ve ikram eyle. Allah’ım! Bizim bilmediklerimizi de sen bilirsin, sana malum olan bütün günahlarımızı affeyle. Allah’ım! Sen en Aziz ve en Kerimsin.) Şüphesiz ki Safa ile Merve, Allah’ın kullarına ibadet yeri olarak bildirdiği mekanlardandır.
Hac veya umre maksadıyla Kabe’ye gelenlerin, bu iki mekan arasında ibadet etmelerinde bolca sevap vardır. Çünkü Allah, yalnızca kendisi için ve takva ile yapılan amellerin karşılığını veren ve her şeyi bilendir.”

5. Sa’yın beşinci şavtında şu dua okunur:
اللَّهُ أكْبَرْ، اللَّهُ أكْبَرْ، اللَّهُ أكْبَرُ وَلِلَّهِ الْحَمْدُ، سُبْحاَنَكَ مَاشَكَرْ ناَكَ حَقَّ شُكْرِكَ ياَ أللَّهُ، سُبْحاَنَكَ مَا أعْلَي شَأْنُكَ ياَ أللَّهُ، أللَّهُمَّ حَبِّبْ إلَيْناَ الْإيمَانَ وَزَيِّنْهُ فىِ قُلُوبِناَ، وَكَرِّهْ إلَيْناَ الْكُفْرَ وَالْفُسُوقَ وَالْعِصْياَنَ وَاجْعَلْناَ مِنَ الرَّاشِدِينَ. ( رَبِّ اغفِرْ وارْحَمْ، وَاعْفُ وَتَكَرَّمْ وَتَجاَوَزْ عَمَّا تَعْلَمْ، إنَّكَ تَعْلَمُ ماَ لاَ نَعْلَمْ إنَّكَ أنْتَ اللَّهُ الْأعَزُّ الْأكْرَمُ). أللَّهُمَّ قِناَ عَذاَبَكَ يَوْمَ تُبْعَثُ عِباَدَكَ، أللَّهُمَّ اهْدِنيِ بِالْهُدَي وَنَقِّنِي بِالتَّقْوَي، وَاغْفِرْليِ فيِ الْآخِرَةِ وَالْاُوليَ، اللَّهُمَّ ابْسُطْ عَلَيْناَ مِنْ بَرَكَاتِكَ وَرَحْمَتِكَ وِفَضْلِكَ وَرِزْقِكَ، اللَّهُمَّ إنِّي أسْألُكَ النَّعِيمَ الْمُقِيمَ الَّذِي لاَ يَحُولُ وَلاَ يَزُولُ أبَداً، اللَّهُمَّ اجْعَل فِي قَلْبِي نُوراً، وَفِي سَمْعِي نُوراً، وَفِي بَصَرِي نُوراً، وَفِي لِسَانِي نُوراً، وَ عَنْ يَمِينِي نُوراً، وَمِنْ فَوْقِي نُوراً، وَاجْعَلْ فِي نَفْسيِ نُوراً، وَ عَظِّم ليِ نُوراً، رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي وَيَسِّرْ لِي أمْرِي. إنَّ الصَّفاَ وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعاَ ئِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُناَحَ عَلَيْهِ أنْ يَطَّوَّفَ بِهِماَ. وَمَنْ تَطَوَّعَ خَيْراً فَإنَّ اللَّهَ شاَكِرٌ عَلِيمٌ.
Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekberu velillahil hamd. Sübhaneke ma şekernake hakka şükrike ya Allah, sübhaneke ma a’la şe’nüke ya Allah, Allahumme habbib ileynel imane ve zeyyinhu fi kulubina ve kerrih ileynel küfre vel fusuka vel isyan vec’alna minerraşidin. (Rabbiğfir verham va’fu ve tekerrem ve tecavez amma ta’lem, inneke ta’lemu mala na’lem inneke entallahul eazzul Ekrem). Allahumme kıni azabeke yevme tüb’asü ibadeke. Allahümmehdini bil hüda ve nekkıni bittakva, veğfirli fil ahireti vel ula. Allahümmebsut aleyna min berakatike ve rahmetike ve fadlike ve rizkıke. Allahümme inni es’elükenneimel-mukimel-lezi la yahulu vela yezülü ebeda. Allahümme fi kalbi nura ve fi sem’i nura ve fi basari nura ve fi lisani nura ve an yemini nura ve min vefki nura, vec’al fi nefsi nura ve azzimli nura. Rabbişrahli sadri ve yessirli emri. İnnes-safa vel mervete min şeairillah femen haccel beyte evia’ temara fela cunaha aleyhi en yettavvefe bihima, vemen tetavvea hayren feinnellahe şakirun alim.
“Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber. Allah’ım! Sen en büyüksün, sana hamd ediyorum. Allah’ım! Senin zatının makamı çok yücedir. Sana gerektiği şekilde şükredemedik.
Bizleri mazur gör. Allah’ım! Bize imanı sevdir, kalplerimizi iman ile süsle. Seni inkarı, sana isyanı ve günahları çirkin göstererek, bize doğru yolda olanlardan eyle. (Ya Rabbi! Bize merhamet et, affet ve ikram eyle. Allah’ım! Bizim bilmediklerimizi de sen bilirsin, sana malum olan bütün günahlarımızı affeyle. Allah’ım! Sen en Aziz ve en Kerimsin). Allah’ım! Kullarını tekrar dirilttiğin kıyamet günüde beni azabında koru. Allah’ım! Hidayetinle beni doğruya ulaştır, takva ile beni temizle, dünya ve ahirette bana mağfiret eyle. Allah’ım! Bereketleri, rahmetleri, faziletleri ve rızıkları bize bol bol ikram eyle. Allah’ım! Senden, hiç bitmeyen ve tükenmeyen nimetler istiyorum, ihsan eyle. Allah’ım! Kalbimi, kulaklarımızı, gözlerimiz, dilimi, etrafımı, nefsimi ve herşeyimi nurunla güzel eyle. Rabbim! Sinemi doğrulara karşı açık kıl ve işlerimde kolaylık lütfeyle. Şüphesiz ki Safa ile Merve, Allah’ın kullarına ibadet yeri olarak bildirdiği mekanlardandır. Hac veya umre maksadıyla Kabe’ye gelenlerin, bu iki mekan arasında ibadet etmelerinde bolca sevap vardır. Çünkü Allah, yalnızca kendisi için ve takva ile yapılan amellerin karşılığını veren ve her şeyi bilendir.”
6. Sa’y ın altıncı şavtında şu dua okunur:
اللَّهُ أكْبَرْ، اللَّهُ أكْبَرْ، اللَّهُ أكْبَرُ وَلِلَّهِ الْحَمْدُ، لاَ إلَهَ إلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ صَدَقَ وَعْدَهُ وَنَصَرَ عَبْدَهُ، وَهَزَمَ الْأحْزَابَ وَحْدَهُ، لاَ إلَهَ إلاّ َاللَّهُ وَلاَ نَعْبُدُ إلاَّ إيَّاهُ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ. أللَّهُمَّ إنِّي أسْألُكَ الْهُدَي وَالتُّقَي وَالْعَفَافَ وَالْغِنَي، أللَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ كَالَّذِي نَقُولُ وَخَيْراً مِمَّا نَقُولُ، أللَّهُمَّ إنِّي أسْألُكَ رِضاَكَ وَالْجَنَّةَ وَ أعُوذُ بِكَ مِنْ سَخَطِكَ وَالنَّارِ وَماَ يُقَرِّبُنيِ إلَيْهاَ مِنْ قَوْلٍ أوْ فِعْلٍ أوْ عَمَلٍ، أللَّهُمَّ بِنوُرِكَ اهْتَدَيْناَ وَبِفَضْلِكَ إسْتَغْنَيْناَ وَفيِ كَنَفِكَ وَ إنْعَامِكَ وَعَطاَئِكَ وَ إحْساَنِكَ أصْبَحْناَ وَ أمْسَيْناَ، أنْتَ الْأوَّلُ فَلاَ قَبْلَكَ شَيْئٌ، وَالْأخِرُ فَلاَ بَعْدَكَ شَيْئٌ،
وَالظَّاهِرُ فَلاَ شَيْئٌ فَوْقَكَ، وَالْبَاطِنُ فَلاَ شَيْئٌ دُونَكَ، نَعُوذُ بِكَ مِنَ الْفَلَسِ وَالْكَسَلِ وَ عَذاَبِ الْقَبْرِ وَ فِتْنَةِ الْغِنَي وَنَسْألُكَ الْفَوْزَ بِالْجَنَّةِ. ( رَبِّ اغفِرْ وارْحَمْ، وَاعْفُ وَتَكَرَّمْ وَتَجاَوَزْ عَمَّا تَعْلَمْ، إنَّكَ تَعْلَمُ ماَ لاَ نَعْلَمْ إنَّكَ أنْتَ اللَّهُ الْأعَزُّ الْأكْرَمُ ) إنَّ الصَّفاَ وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعاَ ئِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُناَحَ عَلَيْهِ أنْ يَطَّوَّفَ بِهِماَ. وَمَنْ تَطَوَّعَ خَيْراً فَإنَّ اللَّهَ شاَكِرٌ عَلِيمٌ.
Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekberu velillahil hamd. Lailahe illallahu vahdehu sadaka va’dehu ve nasara abdehu ve hezemel ahzabe vahdehu, la ilahe ilallallahu vela na’budu illa iyyahu muhlisine lehuddine velev kerihel kafirun.
Allahumme inni es’elukel huda vettuka vel-afafe velğina, allahumme lekel hamdu kellezi nakulu ve hayran mimma nakulu, allahumme inni es’eluke ridake vel cennete ve euzu bike min sahatike vennari vema yukarribuni ileyha min kavlin ev fi’lin ev amel, allahumme binurike ihtedeyna ve bi fadlike isteğneyna ve fi kenefike ve in’amike ve ataike ve ihsanike asbahna ve emseyna, entel evvelu fela kableke şey’un vel ahiru fela ba’deke şey’un, vezzahiru fela şey’un fevkake, vel batinu fela şey’un duneke, neuzu bike minel felesi vel keseli ve azabil kabri ve fitnetil ğina ve nes’elükel fevze bilcenneti. (Rabbiğfir verham va’fu ve tekerrem ve tecavez amma ta’lem, inneke ta’lemu mala na’lem inneke entallahul eazzul Ekrem). İnnes-safa vel mervete min şeairillah femen haccel beyte evia’ temara fela cunaha aleyhi en yettavvefe bihima, vemen tetavvea hayren feinnellahe şakirun alim.
“Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber. Allah’ım! Sen en büyüksün sana hamd ediyorum. Allah’ım! Sen birsin ve senden başka ilah yoktur. Sen zatında teksin. Vaat ettiğini yerine getiren, kuluna yardım eden, Hak düşmanlarını mağlub eden sensin.
Allah’ım! Mutlak olarak inanıyorum ki, senden başka ilah yoktur. Kafirler istemesede bütün ihlasımız ve inancımızla yalnızca sana kulluk ve ibadet ederiz. Allah’ım! Senden hidayet, takva, iffet, maddi ve manavi zenginlik istiyorum. Allah’ım! Bütün hayırlı sözlerle sana hamd ve sena ediyorum. Allah’ım! Rızanı ve Cennetini istiyor, öfkenden, cehennem ateşinden ve ona yaklaştırıcı her türlü söz, davranış ve haraketten sana sığınıyorum. Allah’ım! Senin nurunla doğruyu bulduk, lütfunla zengin olduk, senin nimetlerin, himayen, ikramın ve ihsanın ile hayat bulduk. Allah’ım! Sen evvelsin, senden önce varlık yok. Sen en sonsun, senden sonra varlık yok. Sen zati sıfatların ile heryerdesin, sana gizli hiçbir şey yok. Allah’ım! İflas etmekten, tembellikten, kabir azabından ve zenginlikle imtihan olup hataya düşmekten sana sığınıyoruz. Allah’ım! Bizi cennetinle mükafatlandır. (Ya Rabbi! Bize merhamet et, affet ve ikram eyle. Allah’ım! Bizim bilmediklerimizi de sen bilirsin, sana malum olan bütün günahlarımızı affeyle. Allah’ım! Sen en Aziz ve en Kerimsin).
Şüphesiz ki Safa ile Merve, Allah’ın kullarına ibadet yeri olarak bildirdiği mekanlardandır. Hac veya umre maksadıyla Kabe’ye gelenlerin, bu iki mekan arasında ibadet etmelerinde bolca sevap vardır. Çünkü Allah, yalnızca kendisi için ve takva ile yapılan amellerin karşılığını veren ve her şeyi bilendir.”
7. Sa’y ın yedinci şavtında şu dua okunur:
اللَّهُ أكْبَرْ، اللَّهُ أكْبَرْ، اللَّهُ أكْبَرْ، اللَّهُ أكْبَرُ كَبيِراً وَالْحَمْدُ لِلَّهِ كَثيِراً، أللَّهُمَّ حَبِّبْ إلَيَّ الْإيمَانَ وَزَيِّنْهُ فىِ قُلُوبيِ، وَكَرِّهْ إلَيَّ الْكُفْرَ وَالْفُسُوقَ وَالْعِصْياَنَ وَاجْعَلْنيِ مِنَ الرَّاشِدِينَ. ( رَبِّ اغفِرْ وارْحَمْ، وَاعْفُ وَتَكَرَّمْ وَتَجاَوَزْ عَمَّا تَعْلَمْ، إنَّكَ تَعْلَمُ ماَ لاَ نَعْلَمْ إنَّكَ أنْتَ اللَّهُ الْأعَزُّ الْأكْرَمُ ). أللَّهُمَّ اخْتِمْ بِالْخَيْراَتِ آجِلَناَ وَحَقِّقْ بِفَضْلِكَ آماَلَناَ، وَ سَهِّلْ لِبُلُوغِ رِضاَكَ سُبُلَناَ وَحَسِّنْ فيِ جَمِيعِ الْأحْواَلِ أعْماَلَناَ ياَ مُنْقِذَ الْغَرْقَي ياَ مُنْجِيَ الْهَلْكيَ، ياَ شاَهِدَ كُلِّ نَجْويَ، ياَ مُنْتَهيَ كُلِّ شَكْوَي، ياَ قَدِيمَ الْإحْساَنِ ياَ دَائِمَ الْمَعْرُوفِ، ياَ مَنْ غِنيً بِشَيْئٍ عَنْهُ وَلاَ بُدَّ لِشَيْئٍ مِنْهُ، ياَ مَنْ رِزْقُ كُلِّ شَيْئٍ عَلَيْهِ وَمَصِيرُ كُلِّ شَيْئٍ إلَيْهِ، أللَّهُمَّ إنِّي عَائِذٌ بِكَ مِنْ شَرِّ ماَ أعْطَيْتَناَ وَمِنْ شَرِّ ماَ مَنَعْتَناَ، اللَّهُمَّ تَوَفَّناَ مُسْلِمِينَ وَألْحِقْناَ بِالصَّالِحِينَ غَيْرَ خَزَا ياَ وَلاَ مَفْتُونيِنَ، رَبِّ يَسِّرْ وَلاَ تُعَسِّرْ رَبِّ أتْمِمْ بِالْخَيْرِ. إنَّ الصَّفاَ وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعاَ ئِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُناَحَ عَلَيْهِ أنْ يَطَّوَّفَ بِهِماَ. وَمَنْ تَطَوَّعَ خَيْراً فَإنَّ اللَّهَ شاَكِرٌ عَلِيمٌ.
Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber kebira velhamdu lillahi kesira, Allahumme habbib ileyyel imane ve zeyyinhu fi kulubi ve kerrih ileyyel küfra vel fusuka vel isyan vec’alni minerraşidin. (Rabbiğfir verham va’fu ve tekerrem ve tecavez amma ta’lem, inneke ta’lemu mala na’lem inneke entallahul eazzul Ekrem). Allahumahtim bil hayrati acilena ve hakkik bi fadlike amalena, ve sehhil li buluği ridake sübülena ve hassin fi cemi’il ahvali a’malena, ya münkizel ğarka ya münciyel helka, ya şahide külli necva, ya münteha külli şekva, ya kadimel ihsan, ya daimel ma’ruf, ya men ğinen bi şey’in anhu vela büdde li şey’in minhü, ya men rizku külli şey’in alayhi ve masiru külli şey’in ileyhi, Allahumme İnni aizün bike min şerri ma a’taytena ve min şerri ma mena’tena, Allahumme teveffena müslimine ve elhikna bissalihine ğayra hazaya vela meftunin, rabbi yessir vela tüassir rabbi etmim bil hayr. İnnes-safa vel mervete min şeairillah femen haccel beyte evia’ temara fela cunaha aleyhi en yettavvefe bihima, vemen tetavvea hayren feinnellahe şakirun alim.
“Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber, Allah’ım! Sana çok çok hamd ederiz. Allah’ım! Bana imanı sevdir ve kalbimi iman ile süsle. Küfrü, isyanı ve günahları çirkin göstererek, beni doğru yolda olanlardan eyle. (Ya Rabbi! Bize merhamet et, affet ve ikram eyle. Allah’ım! Bizim bilmediklerimizi de sen bilirsin, sana malum olan bütün günahlarımızı affeyle. Allah’ım! Sen en Aziz ve en Kerimsin). Allah’ım! Geleceğimizi hayırlı eyle, emellerimizi lütfunla gerçek eyle, senin rızana uygun olan gayretlerimizi kolay eyle, işlerimizi her türlü şartlarda güzel eyle. Ey batmışları ve boğulmuşları kurtaran, bütün arzuları bilen ve gören, bütün şikayetleri çözüme kavuşturan, ihsanı ezeli olan ve varlığı ebedi olan Allah’ım! Her hususta sana muhtacız ve sensiz hiçbir şeye gücümüz yetmez. Her varlığı sen rızıklandırırsın ve her şeyin dönüşü sanadır. Allah’ım! Bizim üzerimize yazdığın her türlü şerlerden ve sıkıntılardan sana sığınıyoruz. Allah’ım! Sıkıntılara düşmeden müslüman olarak ruhumuzu al ve salih kullarına bizi de ilhak eyle.
Allah’ım! Kolaylaştır, zorlaştırma; her şeyimizin hayırlı olmasını nasip eyle. Şüphesiz ki Safa ile Merve, Allah’ın kullarına ibadet yeri olarak bildirdiği mekanlardandır. Hac veya umre maksadıyla Kabe’ye gelenlerin, bu iki mekan arasında ibadet etmelerinde bolca sevap vardır. Çünkü Allah, yalnızca kendisi için ve takva ile yapılan amellerin karşılığını veren ve her şeyi bilendir.”

Say’ın sonunda okunacak dua:
رَبَّناَ تَقَبَّلْ مِنَّا وَ عَافِناَ وَاعْفُ عَنَّا وَ عَليَ طَاعَتِكَ وَشُكْرِكَ أعِنَّا وَعَليَ غَيْرِكَ لاَ تَكِلْناَ وَعَليَ الْإيماَنِ وَالْإسْلاَمِ الْكَامِلِ جَمِيعاً تَوَفَّناَ وَأنْتَ رَاضٍ عَنَّا، أللَّهُمَّ ارْحَمْنيِ بِتَرْكِ الْمَعاَصيِ أبَداً ماَ أبْقَيْتَنيِ وَارْحَمْنيِ أنْ أتَكَلَّفَ ماَ لاَ يَعْنيِنيِ وَارْزُقْنيِ حُسْنَ النَّظَرِ فِيماَ يُرْضِيكَ عَنِّي ياَ أرْحَمَ الرَّاحِمِينَ .
Rabbena takabbel minna ve afina va’fu anna ve ala ta’atike ve şükrike einna ve ala ğayrike la tekilna ve alel imani vel islamil kamili cemian teveffena ve ente radin anna, allahummer-hamni bi terkil maasi ebeden ma ebkayteni verhamni en etekellefe mala ya’nini verzukni hüsnennazari fima yurdike anni ya erhamer-rahimin.
“Rabbimiz! İbadet ve taatlerimizi kabul eyle. Bizi bağışla, sıhhat ve afiyet ver. Sana hakkıyla itaat ve ibadet etmemiz için bize güç ve kuvvet ihsan eyle. Bizi senden başkasına muhtaç eyleme. Rabbimiz! Bizden razı olup, kamil iman ve İslam üzere dünya hayatımızı tamamlayarak sana dönmemizi nasip eyle. Allah’ım bana hayat boyu günahlardan, faydasız ve boş şeylerden uzak kalmam için yardım eyle. Ey merhametlilerin en merhametlisi Allah’ım! İyi ve hayırlı şeyleri güzel göstererek, benden razı olacağın şekilde yapmamı nasip eyle. Allah’ım! Umremizi, Hz.İbrahim’in (a.s), Hz.Muhammed (s.a.v) ve Salih kulları Geçmişteki günahlarımızı affeyle, bundan sonraki hayatımızı senin razı olacağın şekilde geçirmemizi nasip eyle. Cennetinde bizleri de cemalin ile müşerref eyle. Vel hamdülillahi rabbil alemin. Amin.
**************************************************************************************************
ZUMER Suresi 36. ayet

أَلَيْسَ اللَّهُ بِكَافٍ عَبْدَهُ وَيُخَوِّفُونَكَ بِالَّذِينَ مِن دُونِهِ وَمَن يُضْلِلِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِنْ هَادٍ 

"Allah, kuluna kâfi değil midir? Durmuşlar da seni O'ndan başkalarıyla korkutuyorlar. Her kimi ki Allah şaşırtırsa, artık ona hidayet edecek yoktur."

Allah, kuluna yetmez mi?
OOOOF OF. 
_____________________________________________________________________________________________________________________________________________

ZUMER Suresi 38. ayet

وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ ۚ قُلْ أَفَرَأَيْتُم مَّا تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ إِنْ أَرَادَنِيَ اللَّهُ بِضُرٍّ هَلْ هُنَّ كَاشِفَاتُ ضُرِّهِ أَوْ أَرَادَنِي بِرَحْمَةٍ هَلْ هُنَّ مُمْسِكَاتُ رَحْمَتِهِ ۚ قُلْ حَسْبِيَ اللَّهُ ۖ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ

"Andolsun ki onlara: «O gökleri ve yeri kim yarattı?» diye soracak olsan: «Elbette Allah!» diyeceklerdir. O halde gördünüz ya Allah'tan başka çağırdıklarınızı! Eğer Allah bana bir zarar vermek isterse, onlar O'nun zararını giderebilirler mi? Yahut bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun rahmetini tutabilirler mi? De ki: «Allah, bana yeter.» Tevekkül edenler, hep O'na dayanırlar."

**************************************************************************************************

_____________________________________________________________________________________________________________________________________________

Şimdilik bu kadar sanırım...

Bi sonraki bi şeyler bi şeyler Günceli'ne kadar...




hadi eyvAllah.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder